AYAK VE BİLEK SAKATLIKLARI
Ayak bileği ve ayağın birincil görevi, yürüme sırasında topuk vuruşuyla meydana gelen şokları karşılamak ve yer reaksiyon kuvvetinin vücuda geçişini düzenlemektir. Ayrıca ayak bileği eklemi, dik durmamızı ve hareket etmemizi sağlayan, dengemizi kontrol eden ve destekleyen bir organımızdır.
Bu makalemizin yazarı, blog yazarımız Fizyoterapist Fatih Sayın’dır. İyi okumalar!
Ayak bileği yaralanma oranı tüm kas-iskelet sistemi yaralanmalarının %25’ini oluşturur (Czajka CM et al. 2013). Yumuşak doku patolojileri ayak bileği yaralanmalarının %85,6’sını oluşturmaktadır. Atletlerde ayak bileği yumuşak doku yaralanmalarının çoğu lateraldedir (dış kısım) ve yaralanmanın tekrarlama oranı yüksektir.
Ayak bileği anatomik olarak tibiotalar eklemden meydana gelmesine rağmen hareketleri bakımından birkaç eklemi içine almaktadır. Literatürde ayak bileği ekleminin; talocrural, subtalar ve distal tibiofibular syndesmosdan meydana geldiği belirtilmiştir.
Tibia, femur ile talus arasında yükü taşıyan esas kemiktir ve uzantısı olan medial malleol ile eklemi medialden (iç kısımdan) destekler.
Fibula, nötral pozisyonda yükün % 7’sini taşır ve lateral malleol ile eklemi lateralden destekler.
Ayak bileği proprioseptif duyu bakımından önem arz etmektedir. Proprioseptif duyu vücüt parçalarının pozisyon ve hareketlerinin farkında olup, amaca uygun olarak koordinasyon içinde yapılmasını, statik ve dinamik postürün devamını sağlar.
Ayak bileği oldukça zayıf ve ince fibröz eklem kapsülü ile çevrelenmiştir. Ancak eklem yüzeylerinin kemiksel yapısı ve yan bağlarla stabilizasyonu sağlanmıştır. Ayak bileğinin stabilizasyonunu oluşturan bağları medial (iç), lateral (dış) ve syndezmotik bağlar olarak sınıflandırılır.
Ayak Bileğinin Stabilitesi
Ayak bileğinin stabilitesinden sorumlu üç temel yapı vardır. Bu yapılar birbirleriyle uyum içinde çalışarak stabiliteyi sağlarlar.
Bunlar:
- Eklem yüzeylerinin anatomik yapısı,
- Eklemi saran eklem kapsülü ve bağlar,
- Ayak bileğinin hareketliliğini sağlayan kaslardır.
Bu yapılardan kaslar dinamik, diğerleri ise ayak bileğinin statik stabilizatörleridir.
Ayak Bileği Hareketleri
Pronasyon: dorsifleksiyon, eversiyon ve abduksiyon
Supinasyon: plantarfleksiyon, inversiyon, adduksiyon
Ayak Bileği Yaralanma Mekanizmaları
Ayak bileği vücudun yer ile temasını sağladığından, yaralanmaların çoğu yer ile temas sırasında meydana gelir.
Yaralanmalar genellikle:
- Sıçrama sonrası yere inişte,
- Ayak bileği üzerinde keskin dönüşlerde,
- Çarpışma,
- Düşme,
- Aniden durma gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır.
Aşil Tendonu Sakatlıkları
- Tendinit: tendonda inflamatuar reaksiyonlar mevcuttur.
- Tendinosis: tendonda kronik değişiklikler mevcuttur. İnflamasyon yoktur! Mikro yırtıklar vardır. Tendonda zaman içerisinde yetersiz dolaşım mevcuttur. Bu yüzden Kollajen doku kendini reorganize edemez. Bu da rüptüre zemin hazırlar.
- Achill Tendon Rüptürü (yırtığı);
Yaşlılarda, sistemik hastalığı olanlarda ve kortikosteroid kullananlarda yüksek oranda oluşur.
Ayrıca basketbol, tenis ve badminton oynayanlar yüksek risk grubundadır.
Plantar Fasitis
Ayak tabanında, tendon yapışma yerinde meydana gelen stres yaralanmasıdır. Yeterli şok absorbe edemeyen spor ayakkabısı veya sert zeminde yapılan aktiviteler sonucu oluşabiliir. Pes planus (düz taban) riski artırır.
Antiinflamatuar uygulamalar, kostikosteroid enjeksiyonu, uygun ayakkabı, fasya germe, aktivite değişikliği, ark desteği tedavide fayda verir.
Stres Kırıkları
Genel popülasyonda sık olmasada, uzun mesafe koşucularında sık görülür. Aktivite ve sert zeminde ağrı artar.
Ayak Bileği Fraktürleri (Kırıkları)
Ayak bileğinin şiddetli burkulmaları, yüksekten düşme, trafik kazası ve direk travma sonrasında olabilir. Burkulma ve ayak bileğinin dönmesi ile olan yaralanmalarda hem ayak bileği bağ yaralanması hem de ayak bileği kırıkları beraber gözlenir. En önemli bulguları: travmayı takiben başlayan ağrı, ayağın üstüne basamama, şişlik, kemik hattında şekil bozukluğudur.
Sakatlık Durumunda Uygulanan Fizyoterapi Uygulamaları
- Erken evrede PRICES prensibi,
- Yüzeyel soğuk-sıcak uygulamaları,
- Kas stimülasyonu,
- Kas reedükasyon eğitimi,
- ROM (range of motion) geri kazanmak için egzersizler,
- Esnekliği artırıcı egzersizler,
- Proprioseptif eğitim,
- Endurans – Çeviklik artırıcı egzersizler.
Beğenebileceğiniz Diğer Makaleler
6 Aralık 2020
G Shock GBD-H1000 Sporcu Saati İncelemesi
30 Ocak 2019
Fitness Kalbe Zararlı Mı?
29 Ocak 2019
Güzel bir yazı, teşekkürler
Önerebileceğin bir diyet programı var mı varsa adını verir misin
Beslenme makalemizi okumanızı öneririm.